Sevgili hiniskultur.com okuyucuları;
Evet "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan” durumuna düşmemek için haksızlık karşısında susmayacağız, yapılan haksızlığa karşı mücadele vereceğiz.
Belediye başkanının çöplerin temizlenmesi konusunda duyarsız kalması bizlere yapılan bir haksızlıktır.
Belediye başkanlığının mezbahada kesilen etleri kontrol etirmemesi (veteriner kontrolü) bizlere yapılan bir haksızlıktır.
İl sağlık Gurup başkanlığı ve Tarım İl müdürlüğünün yapması gereken denetimleri yapmaması bizlere yapılan haksızlıktır.
Günlük yaşamımızda mutlak tükettiğimiz ekmeklerin imalathanelerinin denetlenmemesi bizlere yapılan bir haksızlıktır.
Milli Eğitim Müdürlüğünün yaz tatili münasebetiyle sosyal ve kültürel alanlarda yaz kursları düzenlememeleri bizim çocuklarımıza dolayısıyla bizlere yapılan bir haksızlıktır.
Geride bıraktığımız seçimlerde içimizden birinin Ak Parti listelerinde yer almaması bizlere yapılan bir haksızlıktır.
Yine geride bıraktığımız seçimlerde içimizden biri olan Sebahattin Yılmaz’ın meclise gönderilememesi başta Hınıs ilçe Başkanı İrfan Keskin’in bizlere yaptığı haksızlıktır.
Hınıs’ın halkı, bu halkın tabii liderleri, kanaat önderleri yani aile büyükleri, yazarları çizerleri, hacıları hocaları hancı, siyasiler, bürokratlar yolcudur. Aynı hataların tekrar edilmemesi ve bundan sonrasının selameti için herkes sorumluluğunun bilincinde olmalı, fikir ve görüşlerini, eleştirilerini açıkça dile getirmelidir.
Bunları da husumet besleyerek ve bir şeyler bekleyerek değil, Allah rızası ve halkın çıkarı için yapmalı.
Eleştirirken başkasının hak ve hukukunu korumalı, kişi ve kurum yada örgüt itibarını zedelememeli, ama Müslüman feraseti, dirayeti ve cesaretiyle de açık ve net konuşmalıdır. Kendini entelektüeller arasında gören her şahsın bu toplumun vicdanı, yol gösteren aklı olmak gibi görevleri vardır. "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan" durumuna düşmemek için bu gereklidir.
Hatayı ve haksızlığı bizden birilerinin yapmış olması bizim haksızlığı ve hatayı örtbas etmemizin mazereti ve gerekçesi olamaz, aksi halde Allah bizden yardımını çeker.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) "Müşavere eden pişman olmaz" buyurmuştur. Bizim amacımızda yazarken müşavere etmektir. İnşallah bizlerde pişman olmayacağız.
Yukarıda anlattıklarımızın tümüne ses çıkarmayan zat-ı muhteremler bunları yazıyoruz diye bize kızıyorlardır. Varsın onlar kızsınlar biz “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan” olmayacağız.