Ayetlerimizi onlara, açık-seçik anlattığında, öldükten sonra bize geri dönmeyi ummayanlar, “Bize bundan başka bir Kur’an getir yahut da bu Kur’an’ı değiştir!” dediler. De ki, Kur’an’ı değiştirmeye benim hakkım yok. Çünkü ben, SADECE BANA VAHYEDİLENE UYUYORUM. Rabbimin vahyettiklerinin dışında kendiliğimden bir şey söylersem büyük bir günün azabından korkarım.“
(YUNUS/15)
Bu Kur’an’dan başka Kur’an getir diyenlere Elçi: asla kendiliğimden bir söz uyduramam...” diye cevap veriyor. Ne yazık ki Elçin’in vefatından sonra aynı zihniyet ve uzantıları ürettikleri çelişkili rivayetlerle, Kur’an ve rivayet ortaklığıyla bir din oluşturdular.
Aklını işletmeyenlerde bunun savunuculuğunu yapıyorlar.
“ALLAH ÜZERİNE BİR YALAN UYDURANDAN YA DA ALLAH’IN AYETLERİNİ ÖRTBAS EDEN KİMSEDEN DAHA AKILSIZ DAHA ZAVALLI KİM OLABİLİR? “A’RAF-37.....!
Hakkıyla kur’an’ı öğrenip hayatına uygulayan biri olmayı Rabbim’den Niyaz Ediyorum.