HAMD, bir nimetin ve güzelliğin kaynağı ve sahibi olan gücü, övgü ve yüceltme sözleriyle anmaktır.
Bu anlamıyla “HAMD” verilen bir nimetten yararlanma veya yapılan bir yardımla feraha çıkma karşılığı olmaktan çok, o nimeti verenin veya o yardımı yapanın, yani Yaratıcı’nın sonsuz güç ve kuvvetine, yarattığı nimetlerin çokluğuna, O’nun Rabbliğine duyulan hayranlık sebebiyle dile getirilen bir övgüdür.
Bundan dolayı HAMD şükürden farklıdır. Şükür bir nimete karşılık ve bir eylemle yapılırken, HAMD bir nimetten yararlanmadan da, sadece söz ile de yapılır. HAMD, ilk bakışta “methetme” olarak tanımlanabilirse de her methiye (övgü) HAMD değildir.
Çünkü methiyenin riyakarlık, dalkavukluk şaibesi taşımasına karşılık, HAMD tam bir samimiyet gerektirir.
Dolayısıyla HAMD, nimetleri, ikramları ve iyilikleri sonsuz olan Yüce Rabbimiz dışında hiç kimseye yapılmaz.!!!
Hakkı'yla Kur'anı öğrenip hayatına uygulayan biri olmayı Rabbim'den Niyaz Ediyorum.