İşin gerçeği şu ki, insan, hırslı ve huysuz bir yapıda yaratılmıştır.
Başına bir sıkıntı bir darlık geldi mi, feryat eder, sızlanır.
Ama kendisine hayırlı/iyi bir olanak verildi mi, başkasına en küçük bir yardımda bulunmaz.
SORUMLULUK TAŞIYAN İNSANLAR.!
Ancak musallin/toplumsal sorumluluk taşıyan, destek sağlayan öyle değil.
Böyleleleri salatlarında/toplumsal desteklerinde, yardımlarında devamlıdırlar.
Bunlar, mallarından/kazandıklarında, isteyen ve istemekten çekinen ihtiyaç sahipleri için belli bir hak olduğunu bilirler.
Onlar, din gününü/hesap gününü içtenlikle doğrularlar;
Ve onlar,Rablerinin azabından ürperirler; Çünkü onlar,Rablerinin azabından kurtulmanın garantisinin olup olmayacağı endişesini taşırlar.
Ve onlar, mahrem yerlerini yasak ilişkiden korurlar, ancak yeminleriyle sahip oldukları/akit ile yasallaştırdıkları yani nikahladıkları eşleriyle ilişki de bulunurlar ve onlar bundan dolayı da kınanmazlar/ayıplanmazlar.
Onlar meşru olmayan ilişkilerde bulunmazlar; ancak, yeminleriyle sahip oldukları; yasalaştırdıkları yani nikahladıkları eşleri hariç; onlar bundan dolayı da kınanmazlar.
Ama kim bu meşru/yasal yolu aşarsa, işte onlar, haddi aşanların ta kendileridir.
Onlar, emanetlerini/toplumsal sorumluluklarını ve verdikleri sözleri yerine getirirler.
Onlar, tanıklıklarını tam bir dürüstlükle yaparlar.
Onlar, salatlarını/toplumsal yardımlarını, desteklerini muhafaza ederler korurlar.
İşte bunlar cennetlerde ağırlanacaklardır.(MEARİC/19-35)
Hakkıyla kur’an’ı öğrenip hayatına uygulayan biri olmayı Rabbim’den Niyaz Ediyorum.