Harcamadaki aşırılık, savurganlık olarak meşhurlaşmış olan İSRAF'IN esas anlamı sınırı aşmak, hakka tecavüz etmek demektir ve insan davranışlarındaki her türlü sınırı aşma bu anlam kapsamına girmektedir.
Kişi, her yerde ve her zaman maddi ve manevi ziynetlerini takınmalı (temiz ve bayramlıklarını giymiş olmalı, pis, kirli olmamalı), kişisel veya toplumsal tüm davranışlarında Allah’ın koyduğu sınırları aşmamalı, halim-selim, olgun ve onurlu olmalıdır.
insanın yiyip içerken haddi aşmaması ve dengeli beslenmesi toplumsal davranış örneği olarak da helali haramlaştırmaması, haramı da helalleştirmemesi denebilir.
Rabbimiz bir şeyin helal veya haram kılınmasını Kendine ait bir yetki olarak ortaya koyduğundan, insanların kendi kafalarına göre haramlaştırma veya helalleştirme yapmaları tam anlamıyla hadlerini aşmaları anlamına gelmektedir.
bu davranış hiç kuşkusuz “İSRAF” kapsamına giren bir davranıştır.
Bu noktada akla hemen altının ve ipeğin erkeklere haram kılınması gelmektedir.
Oysa bu iki nesnenin erkeklere haram olduğuna dair Kur’an’da herhangi bir hüküm yoktur. Dolayısıyla kendi kendilerine bir takım haramlar koyanlar, Rabbimizin;
ALLAH'IN KULLARI İÇİN ÇIKARDIĞI ZİYNETLERİ VE TERTEMİZ RIZKLARINI KİM HARAM ETMİŞ
sözlerinin birebir muhatapları olmaktadırlar.
Ancak bu konuda dikkat edilmesi gereken asıl şey, sadece altın ve ipek ile sınırlı olmamak kaydıyla, Allah’ın kulları için çıkardığı bütün nimetlerin gurur ve kibre alet edilmemesi veya başkalarının kıskanmalarına yol açacak şekilde kullanılmamasıdır.
Çünkü nitelikleri ne olursa olsun, nimetlerin bu amaçlarla kullanılması, ilahi ilkeler bakımından çirkin bir davranıştır.
Hakkı'yla Kur'anı öğrenip hayatına uygulayan biri olmayı Rabbim'den Niyaz Ediyorum.