Bundan dolayı sen hemen öğüt ver eğer öğüt yarar sağlıyorsa-sağlayacaksa saygısı olan öğüt alacaktır.(A'LA/9-10)
Kur’an’ın içerdiği hükümleri ve bilgileri insanlara ulaştırıp öğreterek vaaz ve nasihat et düşündür ki herkes için olmas'a bile muhakkak faydası olur.!!!
Yani yapılacak hatırlatma verilecek öğüt sadece bunlardan fayda göreceklere değil nebimizin asli görevi gereği istisnasız herkese yönelik olacaktır.!!!
Ya da herkesin bu öğüt ve hatırlatmadan yararlanması zorunlu olmayıp Allah’ın insana bahşettiği özgür iradenin bir sonucu olarak sadece isteyenin yararlanabilmesi söz konusudur.!!!
Bu durum ise nebimizin görevini bir dereceye kadar hafifletmektedir. Nitekim Yunus suresinin 99. ayetindeki Rabbin dileseydi yeryüzündekilerin hepsi inanırdı. Öyleyse sen mi halkı inanmaları için zorlayacaksın? ifadesi ile belirtildiği gibi nebimizin görevi insanları ikna etmek değil sadece tebliğ etmektir.
Diğer taraftan düzgün bir öğüdün mutlaka faydalı olacağı vurgulanmaktadır.!!!
Öğüde muhatap olanların bundan faydalanmak isteyip istememeleri ayrı bir konudur. Ayet, öğüt ver çünkü öğüdün bir faydası olduğu muhakkaktır şeklinde bir öngörüyü belirtmektedir.!!!
Biz onların söylediklerini daha iyi biliriz. Ve sen onların üzerinde zorlayıcı değilsin. O halde sen Benim tehdidimden korkan kimselere Kur’an ile öğüt ver.(KAF/45
Hakkı'yla Kuran'ı öğrenip hayatına uygulayan biri olmayı Rabbim'den Niyaz Ediyorum.