Yemekten sonra elini göbeğine vurup Allah’ım sana şükürler olsun demekle şükürü yerene getirmiş olmuyoruz!
Kur’an’da üzerinde çok durulmuş olan ŞÜKÜR,imanın gereği ve müminlerin temel görevidir.
Nitekim birçok ayette inananlar, aynı zamanda ŞÜKREDENLER olarak nitelenmiştir.
Sözcüğün lügat anlamını şu örneklerle açıklamak mümkündür.
ŞÜKÜR hayvan’a ineye ot verirsin karşılğın’da süt vermesi demektir.
Tavuğa yem verirsin karşılığın’da yumurta vermesi’dir.
Şükür, Allah’ın insanlara verdiği nimetlere karşı insanların da bu nimetlerin karşılığını Allah’a vermeleridir.
Sözcüğün gerçek anlamı, alınan şeye bir karşılık olarak verilenin de o şeyin cinsinden olmasını gerektirmektedir.
Yani ŞÜKÜR’ÜN laf ile olmayacağı, gerek sözcüğün ilk anlamından gerekse Kur’an’daki kullanımlarından anlaşılmaktadır.
Şükrün ayetlerdeki kullanımı, onun insana verilen nimetin cinsinden verilerek yapılabilecek bir karşılık verme olduğunu göstermektedir.
Ancak gerçek böyle olmasına rağmen sözcük gerçek anlamından uzaklaştırılmış ve dilin şükrü kalbin şükrü ve bedenin şükrü gibi tasniflere tabi tutulmuştur.
ŞÜKÜR ALLAH NİMET OLARAK NE VERMİŞ’SE ONUN KARŞILIĞINI VERMEKTİR.MAL,PARA,AKIL,BİLGİ,
TERCUBE,VS.VS BUNLARI PAYLAŞMAK
Artık Allah’ın size rızık olarak verdiği şeylerden helal ve temiz olarak yiyin. Allah’ın nimetine karşılığını ödeyin eğer sadece O’na kulluk edecekseniz.
(NAHIL/114)
Hakkı’yla kur’an’ı öğrenip hayatı’na uygulayan biri olmayı Rabbim’den Niyaz Ediyorum.