Ey insanlar! Gördüklerinize ve görmediklerinize dikkatinizi çekerim ki,
Bu Kur'an’ın haberleri, şerefli bir elçinin dilinden size bildirilen bir sözdür.
Ve o söz / o Kur'an, bir şairin kendiliğinden söylediği gibi bir söz değildir; ne az inanıyorsunuz?
Ve o söz / o Kur'an, bir kahinin kendiliğinden söylediği gibi bir söz de değildir; ne dar düşünüyorsunuz?
Elçinin dilinden söylenen o söz /o Kuran, alemlerin Rabbinden gönderilmedir.
Eğer elçi “rabb tarafından gönderilen” o sözü, kendi sözleriymiş gibi ortaya sürseydi, kesinlikle ondan tüm gücünü alırdım, sonra onun can damarını keserdim / ondan kesinlikle vahyi keserdim. Ve sizden hiç kimse de buna engel olamazdı.
Hiç kuşkusuz bu Kur'an, bilinç sahipleri için bir öğüttür.
Ve Ben, içinizden o Kur’an’ı, yalanlayanları çok iyi biliyorum.
Ve kuşkusuz Kur’an, gerçeği örtbas edenler için, bir sıkıntı kaynağıdır.
Ve hiç kuşkusuz Kur’an, kesin bilginin ta kendisidir.
O halde, Sen, Ulu Rabbinin ismini tüm noksan sıfatlardan uzak tut.
(HAKKA/38-52)
Hakkıyla Kur’an’ı öğrenip hayatına uygulayan biri olmayı Rabbim’den Niyaz Ediyorum.