Muhakkak ki o Kur'an, çok saygın, şerefli bir elçinin tebliğ ettiği sözdür.
Ki o elçi, göklerin, yerin, tüm evrenin sahibi Allah’a ait olan gerçekleri bilmede nebilik makamının sahibidir.
Tebliğ ettiklerine mutlak uyulacak olandır; her an Allah’a bağlılığı ile güvenilir olandır.
Arkadaşınız, ne dediğini bilmeyen bir mecnun değildir.
Arkadaşınız, Kesin olarak, her an her yerde var olan Allah’ın apaçık bilincine vardı.
Arkadaşınız, Allah’tan almış olduğu görünmeyen, bilinmeyen, alemin gerçeklerinin bilgisini kendisine saklamaz, olduğu gibi tebliğ eder.
Allah’ın sözlerini, Allah’tan uzaklaşmış, şeytani hallerde olan kimse söyleyemez.
Artık gittiğiniz yolun ne olduğunun farkına varın.
Bu Kur’an, tüm insanlar için bir uyarıdır, bir öğüttür.
Sizden gerçekleri anlamak isteyen kimse, dosdoğru yolu bulur.
Aklınızı başınıza toplayın! Alemlerin Rabbi olan Allah size özgürlük vermeseydi, sizler hiç bir şey dileyemezdiniz.(TEKVİR/19-29)
Hakkıyla Kur’an’ı öğrenip hayatına uygulayan biri olmayı Rabbim’den Niyaz Ediyorum.