Cinn ve insten, insanların akıllarında, sinsice kötülük fısıldayan hannasın kötü fısıltılarının şerrinden, insanların ilahına, insanların hükümdarına ve insanların Rabbine sığınırım de!(NAS/SURESİ)
HANNAS sözcüğünü gizli düşman, derin düşman olarak ele alıp ve buradan yola çıkarak bu gizli düşmanı iki grupta incelemeliyiz.
1- içimizdeki gizli düşmandır. Bu bizim içimizdeki şeytanımızdır ham düşüncemiz, İblistir.
Yani hevamızdır, kötü huylarımızdır, egomuzdur, nefsimizdir. Nitekim Rabbimiz bunu bize şöyle bildirmiştir.
Ve hiç kuşkusuz, insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne vesvese verdiğini de Biz biliriz. Ve Biz ona şah damarından daha yakınız. (KAF/16)
2-toplum içindeki hannastır. Bunlar, toplumun beyni konumundaki kurumlara yerleşip oradan toplumun fesadı için vesvese verirler, toplumun zararına neden olurlar.
Yine bunlar, çevremizdeki şeytanlaşmış kişiler, güçler ve kurumlardır.
Toplumda kendilerini doğrudan hiç göstermezler, sürekli piyon kullanırlar. Ya da değişik etkileme yollarıyla şiir, resim, müzik, sinema, tiyatro, televizyon, kitap, okul gibi araçlarla zehirlerini akıl ve fikirleri çelerek kişileri ve kuruluşları yönlendirir, türlü fenalıklara düşürürler.
Bunlar insanları Allah yoluna gitmekten alıkoyar, hatta din ve imandan çıkarır, ya da din ve imana gelmelerine engel olur, onları ebedi felakete sürüklerler.
Şeytanlar kendi dostlarına sizinle mücadele etmeleri için vahyederler (gizlice telkinde bulunurlar).Onlara boyun eğerseniz siz de müşriklerden (Allah’a ortak koşanlardan)oldunuz demektir. (EN'AM/121)
Böylece Biz her elçi için cinn ve ins şeytanlarını düşman kıldık. Ki dünya malına aldanmak için bunların bazısı bazısına sözün süslüsünü vahyeder (gizlice telkinde bulunup fısıldar).Ve şayet Rabbin dileseydi onu yapmazlardı. Öyleyse onları bırak, uydurdukları şeyleri de. Ahirete inanmayan kimselerin kalpleri ona kansın, ondan memnun olsun ve de yapmakta olduklarını yapsınlar diye de. EN'AM/112-113)
Anlamlarının birbirlerine zıt olduğunu gördüğümüz “İNS” VE “CİNN” sözcükleri, birlikte bir kalıp halinde kullanıldıklarında, gördüğünüz-görmediğiniz, bildiğiniz-bilmediğiniz, tanıdığınız-tanımadığınız, yani herkes ve her şey anlamına gelmektedir.
Bu ayetler bize, Rabbimize hangi konularda sığınmamız gerektiğini örnekleriyle öğretmektedir. Rabbimize sığınmamız gereken hususlara bakarak kendimiz için bir dua adabı geliştirebilir, talepte bulunurken de O’nun o anki talebimize uygun olan isim ve sıfatlarını kullanabiliriz.
FELAK SURESİNDE RABİMİZE SIĞINMADA BİR SIFATIYLA ONA (ÇATLAMALARIN RABBİNE)SIĞINMAMIZI
ÖĞRETMİŞTİ...!!!
NAS SURESİNDE DÜŞMANIN NE DENLİ OLDUĞUNA DİKKAT ÇEKMEK İÇİN ÜÇ SIFATIYLA DUA ETMEMİZİ ÖĞRETİYOR...!!!
1-İNSANLARIN İLAHINA.!!!
2-İNSANLARIN HÜKÜMDAR'INA.!!!
3-İNSANLARIN RABBİNE.!!!
Hakkıyla kur'an'ı öğrenip hayatına uygulayan biri olmayı Rabbim'den Niyaz Ediyorum.