ÇİNDEN GELEN MİSAFİR
Emmi merhaba yolculuk nereye?
- Hınısa gidirem gubane.
Orasi da nere?
-Sen heç Hınıs adıni duymadın mi?
Yoo! duymadım .
-Hınıs Erzurum’un eskiden en büyük şimdilerin küçük bir ilçesi. Dünyanın en misafirperver insanlarının yaşadığı yer.
Yapma emmi, Erzurum deseniz anlarım da Hınıs nerden çıktı.
- Olur mi gardaşım. Tabiki Erzurum misafiri sevmede Ülkenin en ileri gelen ili amma! Misafiri ağırlamada Hınıs bir numara.
Nasıl yani?
-Hınıs’a gelen misafirler Yedirilir, içirilir, giydirilir; kısaca elden gelen yapılır. Sadece bu nedenle Taa uzak diyarlardan bile misafirlerimiz ağırlamadaki ünümüzü duyup gelirler.
Bir örnek verebilir misiniz?
- Örneğe ne gerek, her şey ortada. İlle de bir örnek vermemi istersen En son birkaç ay önce Sosyal deney olsun diye Çinden Corona diye bir misafir ülkemize geldi. Ülkedeki bütün illeri dolaşıp kendisini en iyi karşılayacak, en iyi ağırlayacak yer aradı. İstanbul, İzmir, Ankara gibi birçok şehri dolaştı. Kimisi Üç gün, kimi az sayıp ondört gün konuk ettiler. Amma Corona Efendi bunların hiçbirinin ağırlamasını yeterli bulmadı.
Eee. Hınıs ile ne ilgisi var?
- Olur mu? Başlangıçta Hınıslılar Corana efendinin memleketlerine gelmemesine çok içerlediler. Onlar için ülkenin gerisinde kalmak çok ayıplayıcı, utanılacak bir şeydi. Farklı şehirlerde yaşayan Hemşerilerine haber salıp, ne edip, eyleyip Corona Efendiyi bulmalarını derhal Hınıs’a getirmelerini; Kendilerini bu ayıptan kurtarmalarını istediler.
Sonra ne oldu?
- Ne olacak Çeşitli illerde yaşayan vatansever, Hınıs sevdalıları hemen Corona Efendiyi aramaya koyuldular… sonunda Corona efendinin yalnız olmadığını akrabalarıyla birlikte geldiklerini anlayıp her biri ülkenin farklı şehirlerinden birer Corona Efendi bulup yüreklerinde saklayarak Hınıs’a doğru yola çıktılar. Öyle ki Yıllardır ilçeye gelmeyenler bile Yaz tatili için birer misafir bulup Hınıs’a geldiler.
Müthiş bir dayanışma, gerçekten Hınıslılların bu memleket düşkünlerine hayran kaldım., demek onca yolu memleketlileri üzülmesin, misafirsiz kalmasın, diğer il ve ilçelere mahcup olmasınlar diye geldiler. Duygulandım, gözlerim doldu vallahi.
- Ne sandım kardeşim. Burası Hınıs, hiçbir şeyden geri kalmayız, Haa bu arada bu Covit Efendinin birde lakabı varmış, Ondokuz diye. Düşünsene ondokuz! Araba plakası gibi Böyle lakapta olurmuymuş; Her ne kadar Çinli olsa da Çorumlularla akrabalığı var herhalde.
Eee Hınıs’lılar misafirlerini nasıl karşıladılar?
- Nasıl olarak tabi şanlarına uygun olarak, Davullarla Zurnalarla karşıladılar, hatta düğünlerinin tamamını bu günlere denk getirip, davullu, halaylı karşılama düzenlediler. Akşamları onikilere birlere kadar Halaylar çektiler, Halayların uzunluğu nerdeyse Kilometreyi buldu. İnanır mısın Coronayla birlikte kol kola oynayıp ona da halay çekmeyi öğrettiler.
İnanmam.
- İnanmazmısın! kardeşim bende yalan da yok Hılafta; inanmazsan Hınıs Düğünleri diye Yutuptan, internetten gir bak. Neyse efendime sana söyleyim; Hınıslılar bu Corona efendiyi öylesine sevdiler, öylesine benimsediler ki, misafir etmede birbirleriyle yarıştılar, hatta nerdeyse misafir etme hususunda kavgalar bile çıkacaktı. Düğünlerin sonunda işe bir çözüp bulup her biri Corona efendiden bir parça, ufak bir nefes, bir hatıra alıp evlerine götürdüler.
Vay be, ben böyle misafir sever insanlar hiç duymamıştım.
- O da söz mü kardeşim, İlçe halkı bu uzak diyarlardan, taa Çinden kendileri için gelen misafirlerini o kadar sevdiler ki akşam sofrada baş köşeye oturttular, hatta bazıları fazla ileri gidip koynunda bile yatırdı. Anlayacağın ilçemiz halkı bu gizemli misafiri çok sevdi, bir aydan beri, her biri nereye giderse onu da yanlarında taşımaya başladılar.
Corona efendi halen orda mı?
- Tabiki orda; Corona Efendi de bu sevgiyi karşılıksız bırakmadı; o günlerden sonra her birine ayrı ayrı misafir oldu, Davetlerine, Düğünlerine, Taziyelerine, kısaca bütün toplantılarda bulundu. Haa! Unutmadan bu Corona Efendi çok sosyal bir adam tek bir kişinin yanında durmayı sevmiyor, topluluklardan hoşlanıyor, Nerde üç beş kişinin toplanıp eğlendiğini görse hemen yanlarına sokulup sohbetlerine duhul oluyor.
Peki bu Corona Efendi gitmeyi düşünmüyor mu?
- Dedim ya adam uzaylı gibi bölünerek çoğalıyor, Ona; artık Corona Efendi değil, Coronalar demeye başladık, yalnız gitmeyi ve dolaşmayı sevmiyorlar. Bazen yanlarına bir iki arkadaşımızı alarak gittikleri de olmuyor değil; ancak bu son günlerde çoğalmaya başladı, ilk günlerde iyi niyetinden midir nedir, yaşlıları alıp gidiyordu, ancak son zamanlarda Gençere merak sardı. Hınıslılar kendisine Hınıs lisesinin hemen karşısındaki Mezarlığın orada bir de ev tuttular, orda misafir ediyorlar. Akşamları ordan geçerken bazen rahmet okuduğunu görüyorum Teyyo emminin Coruna……
VESSELAM
Sayın Cemalettin bey can dostum covit 19 ile Hınıs halkından ziyade Türk halkıyla özdeştirilen gerçek bir açıklamadır yüreğine kalemine sağlık ödüle laik bir yorum. Seni yürekten alkışlıyorum
Teşekkürler can dostum.umarım önlem almada ufak bir katkımız olur...selamlar
Bu kadar öz verli anlatılır bir hikâye. Anladım başladım okumaya.ama hikaye değil gerçekmiş. Anladığım kadarıyla kovid 19 ciddiye almayıp.kendilerini salmışlar. Yazık. Kendinizi düşünmüyorsaniz başkasını riske. Atmayınız lütfen. Orhan erat.
Teşekkürler sağlun. Malesef kendimize, çevremize yeteri değer vermiyoruz.Umarım sizler gibi okuyup anlayacak birkaç kişiyede olsa ulaşır ve tedbir alınmasına katkı sağlayabiliriz.