Hınıs; sosyal ve kültürel anlamda Erzurum’un en eski tarihe sahip ilçelerinden birisidir. İlçemiz, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmanın yansıra yakın tarihe kadar etnitesi, inancı, yaşam tarzı farklı birçok halkı, ortak yaşam alanında buluşturmuştur. Bu farklı kültürler zamanla iç içe girmiş, ilçeye hakim ,ilçeye has ayrı bir ortak kültürü ortaya çıkarmıştır. İlçemizin tarihi hakkında bilgi edinmek isteyenler ilçedeki onlarca tarihi eseri inceleyerek bilgi edinebilirler. Hınıs’ta geçmişte birçok medeniyetin kalıntılarının bulunduğu höyük, kale, cami, kilise vb. tarihi eserler ve kalıntıları kısmen de olsa varlıklarını bu güne kadar taşıyabilmişlerdir.
Özellikle 1990’lı yılların başlarına kadar sosyal ve kültürel çeşitlilik bu çeşitliliğin ahengi, çoğu il veya ilçeye nasip olmamıştır. Hınıs’ın sosyal ve kültürel anlamda kendine has birçok gelenekleşmiş güzel kavramları vardır. Halk oyunları, TRT repertuarına girmiş türküleri, komşuluk ilişkileri, sevgi ve saygının samimiyetle ortaya konması, ölümde, düğünde acıların ve mutlulukların paylaşılması, yaşlıların korunması vb. güzel olgular ilçede halen hükmünü sürdürmektedir.
Ancak eskisi kadar var mı? HAYIR!
Toplumların kültürlerini bir sonraki jenerasyona aktarmaları için kültürüne sahip çıkmak ve sahip olduğu değerleri korumak gibi bir sorumlulukları vardır. Değişip dönüşen dünyada bunu sağlamak çokta kolay bir iş değildir. Özellikle son on yılda oluşan sosyal medya kültürü ve batıya özenti hali bunu daha da zorlaştırmaktadır. Kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları, ilçede yaşayan sağduyulu kesimlerin bu anlamda elini taşın altına koymaları gerekmektedir. Farkında mısınız bilmem ama son zamanlarda yukarıda bahsettiğim değerler kısmen deforme olmaya başladı. İlçemize ait türküleri sadece TRT repertuarında bıraktık.. Düğünlerimizde Hınıs ezgileri gittikçe yok olmaya başladı. Komşuluk ilişkilerimiz artık eskisi gibi değil. Elimizde kala kala düğünlere ve cenazelere katılım kaldı. Oysa şuan Hınıs’ta yaşayan insanların geçmişteki mozaik ile çokta farkı yoktur. Buna rağmen değişen kültürel yapı ve korunamayan birçok değer maalesef eski tadını kaybetti.. Yaş ilerledikçe eski Hınıs’ı yaşayamamakta üzüyor insanı tabi. Daha fazla sorguluyor insan, daha fazla hüzün kaplıyor bedenimizi..
OYSA YAPABİLİRİZ!
Hınıs’ın onlarca tarihi eserini gün yüzüne çıkarabiliriz.
Hınıs’ın ilk kuruluş yeri olan Hınıs Kanyonlarını koruyup ,eski yerleşim yerine benzer sosyal alanlar oluşturabiliriz..
Hınıs’ın Halk oyunları için klarnet ve davul çalabilecek kişileri yetiştirmek için kurslar açıp gençlerimize öğretebiliriz..
Hınıs Halk Oyunları’nı gelecek nesile orijinal haliyle aktaracak kurslar açarak gençleri bu konuda teşvik edebiliriz. Hatta mümkün ise düğünlerimizde sadece kendimize has figürlere dönebiliriz.
Komşuluk ilişkilerimizi daha sağlam zeminde samimi duygular ile geliştirebiliriz. Yanı başımızdaki hasta, yaşlı, yatalak komşularımızı ziyaret ederek onlara destek olabiliriz. İhtiyaç sahiplerine başkalarına hissettirmeden yardım edebiliriz.
Düğünlerimizde gövde gösterisi yapmaktan ziyade, evlenen çiftlere katkı sağlayacak yeni yuvalarını kurmalarında onlara yardımcı olabiliriz.Havaya boşu boşuna sıkılan mermilerin paralarını gençlere maddi olarak destek sağlayabiliriz.Bu bile onlara başlı başına ciddi bir destek olacaktır.
Büyük aile diye tabir edilen ailelerin ortak bir masa etrafında Hınıs'ın sorunlarını tartıştıklarına bu yaşıma kadar şahit olmadım.Onların üstünlük çabalarına tanık olmaktansa Hınıs için tek yürek olmalarını sağlayabiliriz.
Kısacası eski Hınıs’ı tekrardan yaşayabiliriz. Bu konuda şimdiki “Hınıs Gençliğini” cidden çok önemsiyorum. Gözlemlediğim kadarıyla şimdiki gençliğin arkadaşlık ilişkileri çok sağlam temellere dayanıyor. Daha özverili ve birbirlerine karşı daha samimi olduklarını görebiliyorum. Onların kurtulmaları gereken tek şey ilçenin sosyal sorunlarını iyi analiz ederek geçmişin çağdışı yaklaşımlarından uzak durmalarıdır. Belli bir yaşa gelen bizlerin ve bizden yaşça büyük olanlarında sorumluluk alarak onlara liderlik etmeleri onların işini daha da kolaylaştıracaktır.Gençlere verilen bu destek, gençlerin Hınıs'ın çürüyen değerlerini tekrardan yeşertmelerine yetecektir.
Güven,samimiyet ve çaba..İhtiyacımız olan tek şey..
Başkanım yüreğininize, kaleminize sağlık... sizin bu düşüncelerinize katiliyorum. Gerçekten Güzel Hınısımızın Güzel insanlarının düğünlerde, taziyelerde gösterdikleri tutum ve davranışları çok önemli ve takdire şayandır. Ancak kültürel anlamda eksikliklerimiz çoktur... zaman geçmeden duygu,düşünceleri harekete geçirmek gerekir. Selamlar...
Teşekkür ederim kıymetli ağabeyim. Memleket bizim, sahip çıkması gerekende bizleriz.Sorunlarımızı aşmak için zaman kaybetmeden tüm dinamiklerimizi hayata geçirmemiz gerekiyor.