Zaman su misali akıp gidiyor. Günler haftaları, Haftalar Ayları, Aylar mevsimleri ve ardından kovalanan seneler.
Zarif görüntüleri ile insanlara huzur veren, doğayı şenlendiren çeşit çeşit çiçekler, rengarenk bezenmiş toprak gözlerimize ne çok güzelliklerle hitap ediyor.
İçimizde bir huzur deryası oluşuverir, belkide sevmek sevilmek zamanı bu kadar güzel olabilir insan yaşamında. Henüs zemherinin bitmiş zamanında, içimizi iliklerimize kadar donduran soğuk günlerin ardından gelen bu güzellikler, bizlere zemherinin kasvetli zamanını unutturmak için adeta ilmek ilmek işleyiverir sanatını bu zaman diliminde.
Cemre toprağa düşünce, toprakla beraber insanlarda toprağa bereketi kazandırmaya çalışır. Helal kazanmak, dürüst yaşamak için mücadelenin toprakla başladığını, topraktan geldiğini bilen insanlar, emeklerini, alınterlerini toprağın bereketiyle kazanma mücadelesini verirler.
Biri alıp, insanlara misliyle karşılığını veren toprağın cömertliği, insan yaşamına ne kadarda kolaylık sağlıyor. Soframıza gelen bir ekmeğin, hangi emeklerle, hangi zor şartlardan geldiğini pek çoğumuz belkide bilemeyiz.
Usta, doğaya her türlü imkanı vermiş, öylesine bir dizayn içerisinde donatmışki toprağı ve doğayı, aynı suyla, aynı toprakla beslenen ağaçların insanlara sunduğu değişik meyvelerin, değişik vitaminlerle, değişik lezzetlerle soframıza geldiğini biliyoruz ama nasıl oluştuğunun, hangi kudretle şekillendiğini maalesef çoğumuz idrak etmiyoruz.
Nede hızlı geçip gidiyor şu zaman denen şey. Daha dün doğan çocuk, bugün kocaman adam olmuş, hayat ve kazanç deryasına kendini kaptırmış bile.
İşte tam bu noktada vurgulamak istediğim asıl mesele şu...!
Kimi insan yukarıda belirttiğim gibi helal kazanç, dürüst yaşam için mücadele ederken.
Birde bunların tam tersine, kolay yaşam, kolay kazanç, kısa yoldan zengin olma hevesiyle, türlü türlü hiyle ve yalanlarla insanları sömürme mücadelesi veren sivri dişli insanlar vardır. Mafya gibi, hırsızlık gibi, değişik sahtekarlık metodları v.s v.s gibi....
Sivri dişli insanlar, her alanda varlıkları ile insanları zora sokarak hayatı çekilmez hale getirirler. Yönetim alanlarında var olduğu gibi mevki makam sahibi olanlarda vardır. Yönetimini sivri dişli insanların yaptığı bir toplumda, her zaman dürüst insanlar sıkıntılı olur, toplumda huzursuzluk olur, yaşam adeta çekilmez hale gelir.
Mukteza-yı hal ile girer, halden hale insan,
Doğruyu unutursa girer, halden hale insan.
Yaşadığımız bu zaman diliminde üzülerek söyleyeyim, dürüst insanların sayısı çok az. Zamanın çarkı dönüyor. Kimimiz çarkın dişlisi olduk, kimimiz çarkı çeviren olduk. Çarkın dişlisi kırılmış, çarkın dişlisi paslanmış, çarkın dişlisine ne olmuş... Çarkı çevirenin umurundamı....
Oysa hayat çok kısa. Değermi şu kısacık hayat için üzmeye? Değermi şu kısacık zaman için insanlığını kaybetmeye? Değermi sivri dişli insan olarak anılmaya.
Bence değmez....