Şu değişen koca dünya, dünyayla birlikte değişen insanlar.
Değişime ayak uyduran topluluklar, değişime uymak zorunda kalan toplumun insanları neleri kazandılar, neleri kaybettiler?
Modern zaman, baş döndüren hızla değişen teknoloji ve en son imkanlar tabiriyle mutluluk. İnsanların, yaşamak için tek bir nedenleri vardır, mutlu olmak.
Peki mutlu olmak nedir?
Mutluluk ile huzur aynı şey midir?
Mutluluk varlıkla alakalıdır, huzur ise tamamen ruh ile alakalı, yani mutlu olmak için dünyaya ihtiyacımız vardır. Huzur ise dünyaya sırtınızı döndüğünüz anda gelir.
Mutluluğun bu kadar önemsendiği, hayat için yaşamak için, olmazsa olmazı olarak bir gereç gibi gördüğümüzde, belkide farkında olmadan kaybettiğimiz birçok değerlerinde farkına varamayacak kadar gözlerimiz kapalı, kulaklarımız ise sağır olabilecek kadar duygusuzlaşabiliyoruz.
Gereksiz olan birçok şeyleri yaşam alanımıza katarak mutlu olacağımıza inandığımız ama sadece hevesimiz geçinceye kadar geçici mutlulukları yaşadığımız çok şeyler aslında bizlere mutluluk vermiyor. Sadece kendi egomuzu tatmin edebilmek için küçük ama işe yaramaz arayışlardan başka bir şey değildir.
Vatandaşın biri “mutlu değilim.” diyor.
Sorsan vatandaşa senin mutluluktan anladığın nedir?
Acaba ne yaparsak mutlu olabiliriz?
Ev alınca, araba alınca, evlenince, gezmeye gidince alış veriş yapınca… Peki insan araba alınca huzurlu olur mu? peki insan ev alınca bir anda içi huzur dolar mı?
İnsanların aldığı, para ödediği, insanların gözüne soktuğu , sahip olduğu hangi şey huzur getirir?
Huzur ile mutluluk arasında dünya gibi bir fark vardır. Bir şey dünyaya ait ise o insana ancak mutluluk verir. Bir şey gönül ruh ve ukba ile ilgili ise o şey huzur verir.
Televizyonlarda, sabah akşam denildiği gibi mutluluğun sırrı parada . Peki huzurun sırrı nerde ?
Huzura mı talibiz yoksa, mutluluğuma?
İnsan sevdigi insanları seyrettiğinde mutlu mu olur? Huzurlu mu olur? Peki şükrettiğiniz de? Peki tövbe ettiğiniz de huzurlu mu olursunuz, yoksa mutlu mu? Hayatınızda olanları kabule geçtiğinizde huzurlu mu olursunuz, yoksa mutlu mu olursunuz?
İnsanın ruhuna dokunan herşey insana huzur verir.
Bir hasta ziyaretine gittiğimizi varsayalım. Hasta olan kişiye teselli olmak, onun yanında olduğunuzu hissettirmek, onunla güler yüz ve şefkatle sohbet etmek, çok güzel bir haslettir.
Bu hasta ziyaretinde, hasta ile ziyaretçi arasında bir memnuniyetlilik doğar. Bu memnuniyetlilik bir mutlulukmudur yoksa huzurmudur?
Eğer bilirsek, öncelikle huzurlu olabileceğimiz, huzuru bulacağımız, huzuru veren ne varsa onunla zamanımızı harcarsak, mutluluk kendiliğinden gelir.
Hayata bakış açımız, insanlara bakış açımız, herşeye bakış açımız şefkat, merhamet ve tebessümlü ise, huzur bizleri bulur.
Mücadelemiz cep zenginliği değil gönül zenginliği olmalı, yürek zenginliği olmalı.
Sadece Dünya peşinde koşmamalıyız, SIRATEL MUSTAKİYM çizgisinden ayrılmamalıyız. Kanaatkar olan insanlar hem huzurlu hemde mutlu olur.
Huzur ve mutluluk Sizlerle olsun.