Bir önceki yazımızdan devam ediyoruz.
8 Ağustos 1915 günü Anafartalar Grup Komutanlığı’na atanan Albay Mustafa Kemal Bey (1 Haziran’dan itibaren Albaylığa tefrit etmiştir) komutasındaki Türk ordusu 1. Anafartalar Zaferini kazanır. 10 Ağustos’ta Conkbayırı’nda yenilen ANZAC kuvvetleri, 21 Ağustos günü kazanılan 2. Anafartalar zaferiyle Çanakkale’yi karadan geçme umutlarını terk etmek zorunda kalırlar. Bunun üzerine İtilaf devletleri Çanakkale’de becerebildikleri tek işi uygulamaya koyarlar. Kayıpsız tahliye planı yapılır ve İtilaf Devletleri kuvvetleri geri çekilmeye başlarlar. Büyük bir ustalıkla sürdürülen tahliye işlemleri 9 Ocak 1916 sabahı, saat 03:20’de Seddülbahir Cephesi’nden son İngiliz kuvvetlerinin çekilmesiyle tamamlanmıştır. Bu şekilde Türk askerinin kanıyla bir destanın yazılması sona erer ve tüm dünya anlarki ÇANAKKALE GEÇİLMEZ.
Çanakkale Savaşı’nın üzerinden 98 yıl geçmesine rağmen bu savaşın etkileri günümüze kadar süren çok önemli sonuçları olmuştur. Bunları madde madde şu şekilde sıralayabiliriz:
1) Balkan Savaşı’nda kendisinden sayı ve güç bakımından çok zayıf olan Balkan Devletleri ordularına 15 günde yenilarak yaklaşık 170.000 Kilometrekare toprağın kaybedilmesine engel olmayan Türk ordusu, dünyanın o zamanki en güçlü donanmasına ve en büyük kara ordularından birine sahip Britanya İmparatorluğu kuvvetlerini ve Fransız kuvvetlerini Çanakkale’de yenmeyi başarmış ve Türk ordusunun 3 yıl önce kırılan gururu Çanakkale’de tamir edilmiştir. Türk ordusu bu başarıyla gelecekte Kurtuluş Savaşı’nı yapacak güç ve morali kendisinde bulmuştur.
2) Çanakkale’yi geçemeyen İtilaf devletleri kuvvetleri müttefikleri Rusya’ya yardım gönderememişlerdir. Böylece yardım alamayan Rus Çarlığı, 1917 Ekim devriminin çıkmasına engel olamamış, Ekim devrimi sonunda Çarlık rejimi çökerek dünyanın ilk sosyalist devleti olan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) kurulmuştur. Yeni yönetim savaştan çekilme kararı alınca 1. Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın Doğu Cephesi de kapanmış, böylece bir taşla iki kuş vurulmuştur. İleride Kurtuluş Savaşı yapılırken Rusya ile savaşmayız. Hatta İngiltere, Fransa ve İtalya’ya karşı yeni Sovyet hükümetiyle müttefik olup onlardan yardım alırız. Bu yüzden denebilirki “Kurtuluş Savaşı’nın önsözü Çanakkale’de yazılmıştır.”
3) Türk ordusu Çanakkale’de 76 Bin’i şehit olmak üzere 100 Bin’in üzerinde kayıp vermiştir (250 Bin şehit rakamı son derece abartılıdır. Genelkurmay’ın resmi verileri ortadadır). Bu kaybın önemli bir bölümü lise ve üniversite mezunu gençlerdir. 15 yaşından 45 yaşına kadar okumakta olan gençler Çanakkale’de hayatlarının baharında can verirler. Türkiye bu savaşta okumuş beyninin bir bölümünü kaybeder. Bu kayıp Birinci Dünya Savaşı’nın genelinde ve Kurtuluş Savaşı’nda da sürer. Bu nitelikli insan kaybının acı sonuçları uzun yıllar görülmeye devam edilir. Türkiye’nin hızlı kalkınamamasının sonuçlarından biri Çanakkale Savaşıdır.
4) Birinci Dünya Savaşı en az iki yıl uzar. ABD 1917’de savaşa girer. Dünyanın siyasi ve jeopolitik dengesi değişir.
5) Çanakkale genç, yetenekli, milliyetçi Türk subaylarının kazandığı bir zaferdir. Komutayı Alman komutanlarının elinden alan, insiyatif almaktan çekinmeyen Mustafa Kemal Bey’in komuta ettiği kuvvetler, Çanakkale Kara Savaşları’nda en kritik rolleri üstlenir. İngiltere Amirallik Birinci Lordu Winston Churchill’in anılarında yazdığı gibi “dünyada hiçbir savaşta bu derece düşük rütbeli bir subayın bu kadar hayati bir rol oynadığı görülmemiştir.” Türk Milleti ileride Kurtuluş Savaşı’nı yönetecek lideri Çanakkale’de bulur. Çanakkale Savaşı Mustafa Kemal Bey’in bütün yurtta ve dünyada tanınmasını sağlayan savaştır. 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa Samsun’a çıktığında CV’sinde çok önemli bir madde yazılıdır: Çanakkale Kahramanı.
6) İngiliz (Britanya) İmparatorluğu ve Fransa, Çanakkale’de kendi askerlerinin yanı sıra azınlık (müstemleke) askerlerini de kullanmışlardır. İngiltere ve Fransa’nın emperyalist emelleri uğruna kendi evlatlarını kaybeden müstemleke ülkelerinin vatandaşları arasında bağımsızlık istekleri uyanmaya başlamıştır. Bugün Avustralya ve Yeni Zellandalılar Çanakkale Savaşı’yla ilgili Türkleri değil İngilizleri suçlarlar. Bu savaş aynı zamanda centilmenlerin savaşıdır. Atatürk savaştan sonra savaştığı eski düşmanlarına dost elini uzatmasını bilmiş, bu topraklarda evlatlarını kaybeden yabancı anneleri teselli ederek onların da yüreklerine su serpmiştir. İngiltere, Çanakkale’de verdiği ağır kayıplar yüzünden Kurtuluş Savaşı’nda doğrudan kendi askerlerini kullanmaktan mümkün olduğunca kaçınmıştır. Buna karşılık yine de İngilizlerle Kurtuluş Savaşı’nda Türk ordusunun küçük ölçekli de olsa sıcak çatışmaları yaşanmıştır.
7) Çanakkale Türkmeniyle, Lazıyla, Kürdüyle, Arabıyla, Ermesiyle, Rumuyla, Yahudisiyle bütün Osmanlı vatandaşlarının emperyalistlere karşı çarpıştıkları bir savaştır. Ne varki savaşan ordu yabancıların isimlendirmesiyle Türk ordusudur. Dalgalanan bayrak Türk bayrağıdır. Vatanın adı Türk vatanıdır. Bütün Osmanlı askerleri Türk üniforması giyerek savaşmışlardır. Aralarında Türkçe konuşmuşlardır. Kısaca Çanakkale Zaferi bir Türk zaferdir. Farklılıklardan tek bir millet olmanın önemli bir adımı Çanakkale’de atılmıştır. Balkan Savaşı sonrası Türk Milliyetçiliği fikri Osmanlı İmparatorluğu’nda hakimdir. Etnik olarak Türk olmayanlar vatandaş kimlikleriyle savaşa katılmışlardır. Savaşa katılmaları bir lütuf değildir. Ne yazık ki bu konu bugün siyasi değerlendirmelerle istismar edilmektedir.
Çanakkale imanla cesaretin, akıl ile azmin, sabır ile fedakarlığın, milliyetçilikle vatanseverliğin bir araya geldiği ve hepsinin toplamnın Türk ordusuna zaferi hediye ettiği bir savaştır. Birinci Dünya Savaşı’nın en kritik muharebesidir. Hiçbir muharebe dünya tarihini bu çapta etkilememiştir. İstiklal Marşı’nın yazarı üstat Mehmet Akif Ersoy’un tabiriyle ancak Bedir Savaşı’yla kıyaslanabilecek bir savaştır. Bir başka milli şairimiz Necmettin Halil Onan’ın Büyük Taarruz’un yapıldığı Kocatepe için yazdığı şiir günümüzde Çanakkale’ye atfedilmiştir. Çanakkale’nin nasıl bir yer olduğunu çok güzel özetlemektedir. Bu muhteşem şiirin ilk iki mısrası Eceabat’ta tepeye kazınmıştır:
DUR YOLCU
Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın,
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
Bir vatan kalbinin attığı yerdir!.
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda,
Gördüğün bu tümsek Anadolu'nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda,
Can veren Mehmed'in yattığı yerdir!
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele,
Mübarek kanını kattığı yerdir!...
Düşün ki haşrolan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin,
Bir harbin sonunda bütün milletin,
Hürriyet zevkini tattığı yerdir!...
Çanakkale sessiz bir kalabalığın millet, Mustafa Kemal’in ATATÜRK OLDUĞU YERDİR. Metrekareye 6 Bin merminin düştüğü, Mehmet’le Coni’nin koyun koyuna yattığı, kanın sebil olup aktığı, günümüzde ziyaret edenlerin gözyaşlarının suladığı görülmesi gereken ÇOK GÜZEL VE ÇOK ÖZEL BİR YERDİR. Şehitlerimize Allah’tan rahmet dileriz. MEKANLARI CENNET, YATTIKLARI YER NUR OLSUN. EMANETLERİ EMANETİMİZDİR. ONU KORUMAK NAMUS BORCUMUZDUR. HİÇBİR PROJE, HİÇBİR PLAN ADI İSTERSE BARIŞ PLANI OLSUN, KANLA ALDIĞIMIZ BU MÜBAREK TOPRAKLARI BİZDEN AYIRAMAZ. BUNU DÜŞÜNEN TOPRAKLARI ALDIĞIMIZ FİYATI BİZE ÖDER. 98 YILLIK VADE FARKIYLA…